Mütevazi olmak gerekir. Biz de öyle yapacağız. Güleryüz ve hoşgörü ile öğrenebilecek ve öğretilecek ne varsa ortaya koyacağız. Çıkınımızda ne varsa bölüşmeye biz varız.
Bilginin kutsallığını ‘Bir harf öğretenin, 40 yıl kölesi olurum’ sözleriyle perçinlemek belki bize düşmez! Fakat bu cümle eğitimin önemini anlatmak için yeter de artar bile.
Bu yüzden gelişime her zaman açık olup, bilgi paylaşımında bütün tabuları bir kenara iteceğiz. Bilgiyi ‘bilen’ kendisiyle toprağa götürmemeli! Anlatmalı, öğretmeli ki kalkınsın insanlık. Adımlar küçük bile olsa!
Bilgiyi gizleyen, genç insanların öğrenmesini ve kalkınmasını istemeyen bencil insanların devri artık kapandı. Bir zamanlar, usta çırağından bilgiyi saklardı ki, kendisine olan ihtiyaç hiç bitmesin. Gerekirse ölene kadar saklanan bilgi, o ustanın zorunlu ve vazgeçilmez olmasını sağlamaktaydı. Fakat dünya değişiyor. Artık bilgiyi beyinlerde depolamak değil, var olan bilgiyi organize etmek yetiyor. Kısaca duvarları ve binaları dolduran tonlarca ansiklopediler dijitalleştikçe, insanoğlunun yapması gereken en önemli hareket var olan bilgiyi doğru yerde kullanmak oluyor.
Burada anlatmaya çalıştığım şey tecrübe değil. Elbette mikro cerrahi yapmaktan bahsetmiyorum. Teorik olarak sıfır maliyetle uygulanabilecek her unsur artık imkansız ve gizli değil! İddialı olmak, hedefi yüksek tutmak ve motivasyonu yüksek basınç altında streste bırakmak belki de bu sefer başarının anahtarı olacak.