Trafikte bir beyefendi yada hanımefendi olmak çok mu zor? Bu makalede, kitabın ortasından konuştuk! Trafikte Maganda olma! Adam ol! dedik. Çünkü yayaların üzerine süren magandalardan, kırmızı ışık ihlali yapanlara kadar onlarca maganda tipi var. Ne zaman duracak bu amansız şiddet ve hoşgörüsüzlük?
Düşünün! Sabah işe gitmek için uyandınız. Dışarıda Güneş parıldıyor. Bugün sizin keyfinizi hiçbir şey kaçıramaz. Duşunuzu aldınız, kahvaltınızı yaptınız, gazetenizi okudunuz. Otoparka gidip, aracınızın başına geldiğinizde ilk sürpriz ile karşılaştınız. Ne yazık ki düşüncesiz biri, kendi arabasını sizin arabanızın önüne park etmiş. Üstelik telefon numarası da bırakmamış. Ama olsun moralinizi yine de bozmadınız ve az önce parıldayan Güneş gitti. Artık yağmur çiselemeye başladı. Kaldırımdan otobüs durağına doğru yürürken karşıdan karşıya geçeceksiniz ve otobüs te durağa yanaştı. Yolcular binmeye başladı. Fakat siz yaya geçidinde beklerken, araç sürücülerinin umurunda bile değilsiniz. Size yol veren olmadı. Otobüsün arkasından bakakaldınız.
Kendinizi bir hamle yaparak öne attınız ve araçların arasından seke seke karşıya geçtiniz. Üstelik araç sahiplerinden de “Çekilsene kardeşşşiiim huuooppp” (en nazik olanı buydu) sinkaflı olarak tacize uğradınız. Neyse ki siz pozitif bir insansınız. Otobüs durağında beklemeye koyuldunuz. Yağmur hızlandı. Artık asfaltta su birikintisi başladı. Tam da o sırada! Eyvah! Bir otomobil, asfaltta biriken yağmur suyunun içinden son sürat geçti. Siz ise çaresiz bu Tsunami’yi tek başınıza göğüslediniz.
Bu kıyafetlerle işe gidilmez. Mecburen geri eve döndünüz ve tekrar duş alıp kıyafetlerinizi değiştirdikten sonra, hayatın acımasızlığını sorgulayarak, sabah ki enerjinizi yitirmiş biçimde tekrar işe gitmek için evden çıktınız. O da ne arabanızın önüne park eden araç gitmiş. Bu biraz keyfinizi yerine getirse de, sizi bekleyen serüvenden habersiz daha otoparktan asfalta çıkacakken beklediğiniz trafik ışıklarının yeşil olmasıyla gaza bastınız ama o da ne! Son sürat kavşağa yaklaşan aracı gördünüz ve frene bastınız. Trafik lambası ve kırmızı ışığı ihlal eden o magandanın suratı hafızanıza adeta kazındı.
Son bir cesaretle yola koyuldunuz. Trafik oldukça yoğun ve tabir yerindeyse tampon tampona bir trafik söz konusu. Ama o da ne, tali yoldan bir maganda işaret vermeden, ok gibi yola katıldı ve sizi, arkanızdan gelen araçları zor durumda bıraktı. Yapacağınız hiçbir şey olmadığı için frene bastınız. Artık bu kalabalığın içinde can güvenliğinizin de tehlikede olduğuna karar verdiniz. Birkaç metre sonra bir trafik ışığına daha denk geldiniz. Kırmızı ışıkta beklerken arkadaki aracın sürücüsü ısrarla kornaya basıp, ilerlemenizi istiyor. Fakat ışık kırmızı yanıyor. Bu psikolojik baskı yöntemiyle huzurunuzu bozmaya ve camını açıp tehdit ederek “Yürrüsene biladeeer huuooop” yine en nazik biçimde bağırıyor. Neyse ki yeşil ışık yandı da bu stresten kurtuldunuz.
Okul bölgesinden geçiş yapıyorsunuz ve trafik levhasında belirtilen hız uyarısını dikkate alarak yavaşladınız. O da ne? Arkadan selektör yaparak, havalı kornaya basarak üzerinize doğru gelen dev bir kamyon! Kamyonun altında kalmamak için mecburen gaza bastınız. Ve bu telaş sırasında Radar Kontrolü levhasını da görmediniz. Az ilerde Polis ekipleri sizi durdurup, hız limitine uymadığınız için para cezası kesti. Ve parıldayan bir güneş ile başlayan bu güzel gün, kabusun ta kendisiydi.
Ceza makbuzunu cüzdanınıza yerleştirip, tekrar yola koyuldunuz. Bu hengame içinde işe gitmeye çalışırken, bir magandanın makas atarak sizin paniklemenize ve yandaki araca çarpmanıza sebep oldu. Bunlar yetmezmiş gibi bir de kaza oldu. Ama suçlu siz değilsiniz. Fakat aracına çarptığınız kişi bu durumdan hiçte hoşnut değil. Üstüne üstlük birde saldırgan. Dayak yemeniz an meselesiyken, çevrede bulunan birkaç sağduyulu sürücü tarafından araya girilip olay yatıştırılıyor. Trafik polisinin gelmesinin ardından artık saatlerin öğlenden sonrayı gösterdiğini bilmek bile üzüyor sizi.
Hasarlı aracınızı sanayiye götürürken, iş yerinizi telefonla arayıp bilgi veriyorsunuz. Sanayi kavşağında başka bir sürücü sizi sollamak için ani hareketler yaparak tacizde bulunuyor. Neyse az kaldı sabredin! Sabredin!
Ne zamana kadar sabredeceksiniz? Bu rutin her gün yaptığınız şey! Buna nasıl her gün sabredilebilir ki? Kural tanımaz magandaların, trafiği felce uğrattığı yetmezmiş gibi, yol kesip adam dövmeleri de başka bir facia. Peki trafikte bulunmak zorunda olan ve bu işkenceye her gün maruz kalan bu insanların hakkını ne olacak? Yoksa kurallara uydukları için, bu insanlar suçlu mu sayılacak?
Bu durum artık her gün yaşanan bir çıkmaz haline dönüşmüşken, farklı ülkelerde yaşanan zulümler için meydanları dolduran insanlar, trafikteki zulüm için ne zaman meydanları dolduracak? Trafikte şiddete uğrayanlar sadece erkekler değil, kadınlar da şiddete uğramaktalar.
Şimdi tekrar soruyorum! Trafikte bir beyefendi olmak yada bir hanımefendi olmak bu kadar mı zor?
Haklısın adamım! Bende böyle olaylarla çok karşılaşıyorum. Ama mecburuz. Bu da bir kader işte. Bilgilendirdiğiniz için şimdiden teşşekür ediyorum…