DHA Nedir? Hangi besinlerde bulunur?

DHA Nedir? Hangi besinlerde bulunur? Bu ismi telaffuz etmek oldukça zor ama DHA : Dokosaheksaenoik Asit demek. Özellikle beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde büyük rol oynayan DHA; Çok önemli Omega-3 Yağ asitlerinden biridir. Nörolojik olarak insan gelişiminde önemli rol oynar.

Tek başına DHA önemsizdir diyemeyiz ama, insan vücudunda sentezlenebilmesi için ALA’ya ihtiyaç vardır. ALA : Alfa Linolelik Asit Kısaltmasıdır. DHA vücuda dışarıdan alınması gereken bir takviyedir. Eğer çocukluk döneminde yeteri kadar DHA alınmazsa; Öğrenme güçlüğü, disleksi, dikkat dağınıklığı, görme kaybı, genç yaşlarda alzheimer, demans gibi nörolojik sağlık sorunları ile karşı karşıya kalınabilir.

DHA; Yetişkin birey olduktan sonra da alınabilir. Hatta nörolojik sorunların durdurulması ve bazı durumlarda iyileştirilmesi bile mümkün olabilir. Örneğin demans ve alzheimer hastalarından alınan sonuçlara göre; DHA takviyesi ile alzheimer ve demans rahatsızlıklarının ilerlemesi durdurulmuştur.

Fakat bu konuda doğrudan DHA ile yapılmış çalışma olmadığından, DHA takviyesi ile bu sorunların çözülebileceği söylenememektedir. Her ne kadar sorunun çözüm kaynağı DHA olduğu bilinse de, bunun bilim insanlarınca üstü kapalı belirtilmesi de oldukça ilginçtir. Kim bilir? Belki de toplumların, belirli bir insan zekasının üzerine çıkmasını istemiyorlardır.

DHA İçeren besinler nelerdir?

DHA içeren besinler, genellikle deniz ürünlerindedir. Deniz ürünlerine erişimi kolay ve ekonomik olan ülkelerde yaşayan insanların IQ seviyeleri de yüksektir. Peki DHA takviyesini hangi besinlerden elde edebilir?

  • Yılan balığı
  • Somon balığı
  • Karides
  • Mersin balığı
  • Ringa balığı
  • Istakoz
  • Yengeç
  • Langust
  • Kerevit
  • İstiridye
  • Midye
  • Uskumru
  • Sardalya
  • Omega-3 Takviyeli Tavuk yumurtası
  • Anne sütü

Çörek Otu Faydaları

Kutsal Tohum; Nigella Sativa yani Çörek Otu hakkında önemli bilgilerden bahsedelim. Alternatif tıpta kullanılan çörek otunun etkin maddesi Thymoquinone ismini taşımaktadır. Yaygın olarak diğer ismi “Black Cumin Seeds” olarak ta bilinir. Hemen hemen dünyanın her yerinde, tedavi amaçlı kullanılan bitki özelliği taşımaktadır.

Haziran ve Temmuz aylarında, yaz mevsiminde çok güzel kokulu ve mavi yapraklı çiçek açan 25-30 Santimetre boyunda bir bitkidir. Yol kenarlarında ve buğday tarlalarında sıkça rastlanır. Tedavi ettiği hastalık sayısı çok olduğu için kutsal sayılmaktadır. Arkeolojik kazılarda, firavun mezarlarında bol miktarda “Çörek Otu” bulunmuştur. Milattan önce 460 Yılında yaşamış olan, Yunan doktor Hipokrat ve milattan sonra 980 Yıllarında yaşamış Özbekistanlı İbn-i Sina’da tedavi sürecinde “Çörek Otu” nu sık sık kullanmışlardır.

Çörek otu, tedavi amaçlı olarak kullanıldığı gibi, aynı zamanda hastalıklardan koruyucu olarak ta kullanılmaktadır.

Çörek otunun faydaları nelerdir?

  • Kilo vermeye yardımcı olur. Yağ yakımını hızlandır.
  • Tokluk hissi verir ve diyet yapanların kullanması önerilir.
  • İştah kesen özelliği ile kilo kaybını çabuklaştırır.
  • Vücudun fazla şekeri emerek yağa dönüştürmesine engel olabilir.
  • Ergenlik sivilcelerinin yok edilmesi için çörek otu yağı ile yapılan masajlar faydalı olabilir. En az 2 ay boyunca sivilceli deriye uygulanmalıdır.
  • Saç dükülmesine iyi gelir. Saça masaj yapılarak uygulanırsa hem saç derisine iyi gelir hem de saçların hacim kazanmasına fayda sağlar.
  • Kadınlarda adet döneminde kanama olmayanlarda, kanamanın gerçekleşmesine yardımcı olur. Bu nedenle oluşan şişkinliği azaltır.
  • Adet döneminde, kadınların memelerinde oluşan ağrıları giderebilir. Bunun için çörek otu yağının memelere sürülerek masaj uygulaması yapılmalıdır.
  • Yeni doğum yapmış kadınlar, çörek otu tükettiklerinde ve çörek otu yağı ile memelerine yaptıkları masajdan sonra süt miktarında artış olabilir. (Masajdan sonra memelerin çok iyi temizlenmesi gerekir. Çünkü bazı bebeklerde iştahsızlığa sebep olabilir) Hijyeninize özen göstermenizi tavsiye ederiz.
  • Vajinal akıntı veya vajinal enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilir.
  • Bazı kadınların adet olduklarında yaşadıkları sancıların azaltılmasına yardımcı olur. Günlük tüketim bu nedenle önemlidir.
  • Erkeklerde çörek otu tüketimi cinsel gücü artıran bir afrodizyak olabilir.
  • Erkek üreme organına günlük düzenli olarak çörek otu yağı ile yapılan masaj, kan damarlarına olan faydası sebebiyle, iktidarsızlık sorunun çözülmesine yardımcı olabilir.
  • İnfertilite konusunda şikayeti olan erkeklerin sperm sayısını yükseltir ve sperm kalitesini artırır. Bu durumda erkeğin gebelik gerçekleştirme potansiyeli artar. En az 2 Ay boyunca bir buçuk çay kaşığı ezilmiş çörek otu tüketimi tavsiye edilir.
  • Kansere karşı koruyucudur.
  • Kan şekerini dengelemeye yardımcı olur ve şeker hastalığından korunmaya yardımcı olur.
  • Yüksek kan basıncını dengeler. Hipertansiyon hastalığına iyi gelir.
  • Cilt alerjilerine karşı koruyucudur.
  • Solunum yolları enfeksiyonundan koruyucu, kronik astım, bronşit gibi hastalıklarda ise tedavi amaçlı kullanılabilir.
  • Mideyi korur. Mide hastalıklarının tedavisinde kullanılabilir.
  • AIDS’ten korunmaya yardımcı olur.
  • Böbrek hastalıklarını tedavi etmekte ve hastalıkların oluşmasını önlemekte kullanılır.
  • Kalbe iyi gelir ve güçlendirir. Aynı zamanda kan damarlarını korur.
  • Kötü kolesterolü düşürücü etkisi vardır.
  • Romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılabilir. Ve Antiromatizmaldir.
  • Balgam sökücü etkisiyle, öksürüğe iyi gelir. Akciğerleri rahatlatır.
  • Hazımsızlık sorunu giderir ve şişkinliğe iyi gelir.
  • Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur. İdrar yoluyla atılan toksinler vücudun arınmasını sağlar. İdrar söktürücüdür.
  • Grip, nezle gibi mevsimsel hastalıklardan korunmada ve tedavisinde kullanılır.
  • Baş ağrısı ve boyun ağrısına iyi gelir.
  • Sporcu yaralanmaları gibi, sıyrıklar, yaralar ve buna benzer durumlarda; Hücre yenilenmesine destek olarak hastanın kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur.
  • Kötü alışkanlıklardan uzaklaşmak isteyenler için terapi edici özelliği vardır. Örneğin sigara tiryakisi birinin bu kötü alışkanlıktan kurtulmak için çörek otu tüketmeye başlaması gerekebilir.
  • Özellikle kış mevsiminde çabucak hasta olanlar için boğaz ağrısını dindiren ve yutkunmayı kolaylaştıran etkisi bulunmaktadır.
  • Özellikle iyice ezilerek tüketilen çörek otu, karaciğerin yenilenmesine çok yardımcı olur.
  • Kötü alışkanlıklardan bir diğeri de alkoldür. Gereksiz yere fazla tüketilen alkol karaciğere zarar verir. Karaciğerdeki bu tahribatı onarmak için çörek otu kullanılabilir.
  • Karaciğeri temizleyerek detoks yapmasına destek olabilir.
  • Bağışıklık sistemi zayıflamış insanların enfeksiyon kapmasına engel olabilir.
  • Çörek otu yağını duşa girmeden önce tüm vücudunuza uygulayarak 15 dakika beklerseniz, kendinizi enerji dolu hissedersiniz. Daha sonra alacağınız ılık duş sonrasında ferah ve dinç hissedebilirsiniz.
  • Çörek otu helikobakter pilori‘ye iyi gelir. Ağız kokusunu hafifletir ve nefesinizi tazeler.
  • Ayak kokusu ve ter kokusu gibi olumsuz durumları ortadan kaldırmak için koltuk altı ve ayaklarınıza çörek otu yağı ile 15 dakika masaj yapabilirsiniz.

Çörek otu nasıl kullanılmalıdır?

Çörek otunu kullanmadan önce, mutlaka çörek otuna alerji veya duyarlılığınızın olup olmadığını öğrenmeniz gerekir. Bu nedenle doktorunuza danışmadan kullanmanızı önermiyoruz. Aşırı tüketim söz konusu olduğunda, çörek otu sağlığa zarar verebilir. Kendi tercihinizle günde 1-2 Çay kaşığı tüketebilirsiniz. Tedavi edici ve koruyucu olabilmesi için, sürekli olarak tüketilmesi gerekmektedir.

Dilde pas lekesi ve kötü ağız kokusuna doğal çözüm

Sağlık söz konusu olduğunda, akan sular durur. Hele ki sosyal durumumuzu olumsuz etkileyecek hastalıklar ilk sırayı alır. Bunlardan bir tanesi de kötü ağız kokusu. Ağız kokusunun onlarca sebebi olabilir. Çürümüş bir diş yada diş taşları da ağız kokusuna sebep olacağı gibi; Bademcik taşları, fırçalanmayan dişler, tükürük bezi iltihabı gibi farklı farklı birçok sebep…

Fakat bu makalede mide ve barsak sorunları nedeniyle, ağız içinde ve yemek borusuyla nefese karışan kötü kokudan bahsedeceğiz. Umarım bu yazıyı okurken bir şeyler yemek üzere değilsindir! Çünkü biraz mide bulandırıcı olabilir.

Ağız kokusu ve dildeki pas lekesi

Bahsi geçen ağız kokusu, dildeki pas lekesi ve mide ve barsaktan gelen kokudur. Bu nedenle nefesiniz tıpkı “dışkı” gibi kokar. Çünkü barsak veya midede oluşan bakteri buna sebep olmuş olabilir. Elbette yukarıda saydığımız gibi onlarca farklı nedeni de olabilir. Bu sebeple, önce doktorunuza durumu anlatın. Doktorunuzun uygun göreceği tedaviye mutlaka uyun. Burada anlatacağımız konu ise tamamen doğal yöntemlerden oluşmaktadır.

Dilde pas lekesi neden olur?

Farklı nedenleri de olabileceğini unutmayın! Fakat bu konuda bahsi geçen kokunun sebebi “Helicobacter Pylori” dir. Helikobakter pilori; Mide ülseri; Tedavi edilmezse mide kanserine kadar götürebileceği gerçeğini asla aklınızdan çıkarmayınız. Bu nedenle doktorunuzun tavsiyeleri her zaman çok önemlidir. Bu durumun teşhisi için genellikle endoskopi uygulaması yapılarak, antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır.

Dildeki pas lekesi ve ağız kokusuna doğal çözüm!

Bu olumsuz durumu ortadan kaldırmaya yardımcı olacak bitkiler var. Düzenli olarak tüketildiğinde, dildeki pas lekesini azaltıyor ve mide-barsak içinde bulunan Helicobacter Pylori’nin de yok olmasına fayda sağlıyor.

Çörekotu ve Sarımsak

Öncelikle bu iki ürünün, aynı sorunları yaşamakta olan kişiler tarafından denenerek olumlu sonuçlar elde edildiğini belirtmek isteriz. Çörekotu ve sarımsağın düzenli olarak hastalara verilmesi sonucunda; Helicobacter Pylori’nin gerilediği gözlemlenmiştir.

Nasıl kullanılır?

Günde 2 diş sarımsak ve 1 çay kaşığı çörek otu tüketmek yeterli olacaktır. Daha fazlasını tüketmek size kalmış. Çünkü gündelik yaşamımızda zaten bu gıdaları her gün olmasa da tüketmekteyiz. Tedaviyi olumlu etkileyen kısmı ise düzenli tüketimdir. Ayrıca yeşil çayı menünüze eklemeyi ihmal etmeyin. Sarımsakları haşlayıp tüketebilirsiniz fakat haşlama suyunu da ılık şekilde içmenizi öneririz. Çünkü sarımsağın antibiyotik etkisini, haşlandığında suya bırakacaktır. Çörek otunu da iyice çiğneyerek yutun. Çiğneyemiyorsanız, iyice öğütün.

Aslında göz önünde olan bu gıdalar, faydaları söz konusu olunca; Tüketmesi bir başka oluyor. Eğer bu gıdalara karşı alerjin yoksa, sende kullanmaya başlayabilirsin. Fakat daha önce de vurguladığımız gibi! Önce doktorunuzun teşhis koyup tedavi önermesini uygulayın. Geçmiş olsun.

Kıl dönmesi nedir?

Halk dilinde kıl dönmesi olarak bilinen durum aslında bir cilt hastalığıdır. Pilonidal Sinüs adındaki bu cilt hastalığı; Hem Erkeklerde hem de kadınlarda görülür. Vaka sayısı hemen hemen yarı yarıyadır. 50% Erkeklerde 50% Kadınlarda oluşabilir.

Kıl dönmesi “intergluteal oluk” adı verilen kuyruk sokumu bölgesinde gerçekleşmesi sonucunda tıbbi yardım almak kaçınılmaz olur. Çünkü kıl dönmesi (Pilonidal Sinüs) kendi kendine iyileşebilen bir hastalık değildir.

Nadiren de olsa; Kıl dönmesi koltuk altında ve göbek çukurunda da görülebilir. Tüylü derinin her yerinde olma ihtimali vardır. Önlemek için tüylerin belirli periyodlarla alınması, bu olumsuzluğa maruz kalmamak için ciddi bir yöntemdir.

Kıl dönmesi; Kendi vücudundan dökülen kısa tüylerin, kendi vücudundaki deride bulunan gözeneklerden deri altına yerleşmesidir. Bunun sonucunda vücut, deri altındaki kıl parçacıklarını tehlike olarak algılar. Kıl parçalarının etrafını saran jelatin benzeri bir zarla kapatır. Hastalığın en belirgin işareti de budur. Bu zar, deri altında biriken bir kist haline dönüşür. Kist yapısı cildin yüzeye en yakın yerinde bulduğu boşluktan dışarı akmaya başlar. Bu akıntı kötü kokulu ve rahatsız edicidir. Bu seviyeye gelen hastalık derhal tedavi edilmelidir.

Peki kıl dönmesi olup olmadığını nasıl teşhis edebiliriz? Kuyruk sokumu adı verilen bölge, iki kalçanın sırt bölgesinde birleştiği yerdir. Bu bölgede güçlü bir ışık ile deri yüzeyinde inceleme yapıldığında, deri altına doğru uzanan delik veya delikler varsa kıl dönmesi teşhisi konulabilir.

Bu durum kişisel konforu ve sosyal hayatı doğrudan etkileyeceği için derhal doktora başvuruda bulunmak çok önemlidir. Sağlığınız için doktorunuzu ziyaret ediniz. Sağlıklı günler dileriz.

Vertigo Nedir?

Latincede dönmek anlamına gelen ‘Vertigo’ aynı zamanda denge sorunlarını kapsayan bir hastalığın adıdır. Vertigo hastalığı; Kulak iç yapısında bulunan mekanizmada meydana gelen olumsuz değişiklikler sonrasında ortaya çıkar. Vertigo adını almasının sebebi, baş dönmesi durumunun en yaygın belirti olmasıdır.

Vertigo belirtileri nelerdir?

Baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, denge kaybı, istem dışı göz hareketleri, durup dururken aniden ter basması, işitme kaybı, hiç kesilmeyen kulak çınlaması, görme bozukluğu, dengede durmakta sıkıntı çekme, unutkanlık, bilinç değişikliği gibi durumlar Vertigo hastalığının ana belirtileridir. Teşhis ve tedavisi için KBB (Kulak Burun Boğaz) polikliniklerinde ve doktorun yönlendirmesi ile; Odyoloji bölümleri yetkilidir. Elbette farklı tıp dallarından yönlendirme de yapılabilmektedir. Odyoloji bölümü ise; İşitme ve denge bozuklukları hastalıkları ile ilgilenen bölümdür.

Vertigo teşhisi nasıl yapılır?

Vertigo belirtilerini taşıyan bir hasta öncelikle KBB uzmanına başvurmalıdır. KBB Doktoru, odyoloji bölümüne yönlendirir ve hastaya testler yapılır. Daha sonra KBB Doktoru tarafından kontrol edilir ve hastaya teşhis konur. Testler sonucunda ilaçlı veya fizik tedavi yöntemleri ile hastanın yaşam kalitesi artırılmaya çalışılır.

Hastalığın şiddeti ve hastanın durumuna göre, nörolojik olarak ta kontrol edilir. Örneğin hastanın beynini besleyen damarlarda daralma yada tıkanıklık varsa; Doktorun acil ameliyat kararı vermesi yahut anjiyo gibi operasyonlar söz konusu olabilir. Teşhise yardımcı olması için MRi dahil tüm yöntemler denenebilir. Bu durum işitsel veya görsel birçok testlerle netlik bulabilir.

Vertigo neden olur?

Merkezi sinir sistemi sorunları sebebiyle veya kulak iç yapısıyla ilgili olarak farklılıklar gösterebilir. Burada önemli olan doğru teşhisin konulabilmiş olmasıdır. Tedavi için geçen süre hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Eğer bunlar varsa acil olarak doktora gidin!

Bu durum daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Acil olarak önlem alınması gereken ciddi durumlar vardır. Bunlardan birkaçını sizlerle paylaşalım; Konuşurken pelteklik başlaması veya zor konuşma. Anlamsız ve yorucu baş ağrıları. Kol ve bacaklarda güçsüzlük veya dermansızlık. Etrafınızdaki nesneleri çift görme. Yürürken düşmek. Araç kullanırken baş dönmesine bağlı trafik kazası. Hafıza kaybı ve unutkanlık. Bu belirtiler varsa acil olarak doktorunuzu ziyaret etmenizi öneririz.

Vertigo nasıl tedavi edilir?

Vertigo’nun tedavisi, yukarıda saymış olduğumuz testler sonrasında yapılır. Vertigo’nun en yaygın nedenlerinden biri orta kulak enfeksiyonudur. Bu durumda orta kulak enfeksiyonu tedavi edildiğinde, hasta genellikler eski sağlığına kavuşur.

Fakat diğer olasılıklar için hastanın ilaçlı veya cerrahi operasyonlarla sağlığının düzeltilmesi gündeme gelebilir. İyi huylu Vertigo en yaygın olan hastalıklardan biridir. Endişeye kapılmadan önce mutlaka doktorunuzu ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Aşırı alkol, sigara, aşırı gürültü, stres ve az uyku Vertigo’nun kanıtlanmamış sebeplerinden biridir. Tuz tüketimi ve yüksek karbonhidrat alımı da hastalığı körükler. Yaşam kalitenizi bozabilecek unsurlardan uzak durmalı ve dengeli beslenerek, bol su içmelisiniz.

İlkyardım nedir?

İlkyardımın anlamı : Aniden hastalanan yada kaza geçirip yaralananlara; Doktor gelene kadar durumun daha kötüye gitmesini engellemek için mevcut malzemelerle yapılan müdahaleye ilkyardım denir.

İlkyardım; Eğitimini almış kişi veya kişilerce yapılmalıdır. Yanlış müdahale; Hasta veya yaralının durumu olumsuz etkiler.

Tıbbi yardım nedir?

Tıbbi yardımın anlamı : Doktor, hemşire veya sağlık memuru gibi sağlık bilgisi olan kişiler yada bu ünvana sahip kişilerce oluşturulmuş ekiplerin yaptığı tıbbi yardıma verilen isme tıbbi yardım denir.

İlkyardım ve tıbbi yardım; Hastanın bulunduğu yerde yapılabilir, kazanın gerçekleştiği yerde veya bir ambulansın içerisinde yapılabilir. Ayrıca hastane veya ameliyathane gibi yerlerde de tıbbi yardım ve ilkyardım yapılabilir.

İlkyardımın önemi nedir?

İlkyardım; Yaralı bir insanın, o anki durumunun daha kötüye gitmesine engel olabilir. Yada bir hastanın durumunun daha da kötüleşmesi engellenebilir. Bu sebeple ilkyardım; İnsan hayatı için çok önemlidir. Yaralanan bir insanın kan kaybederek ölmesi; Yaralanma durumuna göre engellenebilir. Baygınlık geçiren bir hastanın, kısa sürede ayılması sağlanarak beyin ve iç organ hasarı engellenebilir yada en aza indirilebilir. Savaş gibi durumlarda, Yaralılara yapılacak ilkyardım ile savunma amaçlı insan gücü korunabilir.

İlkyardım genellikle trafik kazalarında, ziraatta kullanılan ilaçlamalar sırasındaki zehirlenenlerde, ev kazalarında, spor müsabakalarında ve intihar vakalarında ihtiyaç duyulmaktadır. İş kazaları ise kazaların en çok yaşandığı alanlardan biridir. Tedbir alınmadan veya dikkatsizlik sonucu gerçekleşen kazaların oranı oldukça yüksektir. İş kazalarında yüksekten düşme, elektrik çarpması, makine kazaları gibi daha birçok kaza çeşidi bulunmaktadır. Bu nedenle ilkyardım bilgisi olan personel sayısının da önemi büyüktür.

Doğal afetlerde ilkyardım önemlidir. Özellikle enkaz kaldırma işlemlerinde dahi olay yerinde olması gereken ilkyardımcı, canlı kurtarmak için enkaz altındakilerin daha fazla zarar görmesini engelleyebilmektedir. Doğal afet denildiğinde ilk akla gelen deprem olsa da bunun dışında sel, heyelan, çığ, yangın ve yıldırım düşmesi gibi durumlarda da ilkyardım çok önemlidir. Özellikle çığ afetlerinde, adeta dakikalarla yarış vardır. Çığ altında kalan kazazedelerin oksijenleri hızla tükenir. Bu durum çoğu zaman ağır yük nedeniyle değil, oksijensizlikten kaynaklanan boğulmalarla sonuçlanır.

İlkyardım hakkında bilinmesi gereken temel bilgilerle sizi aydınlatmaya çalıştık. İlkyardım konusu yeteri kadar dikkate alınmayan bir konu. Fakat insanlar için hayati öneme sahip. İlkyardıma ihtiyacım olmayacak diye düşünmeyin.

İlkyardım nasıl yapılır öğrenin. Sağlıklı güzel günler dileriz.

Zencefil Faydaları Nelerdir?

Bu yazımızda Zencefil faydaları nelerdir konusunu işlemeye çalışacağız. Birçok kişinin zencefili duyduğu ama ne işe yaradığı konusunda pekte fikri olmadığını düşünecek olursak; Aklınızdaki sorulara cevabı burada bulabilirsiniz. Sırasıyla zencefilin faydalarını aşağıda sıraladık :

Zencefilin Faydaları Nelerdir?

  • Vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlendirerek, olabilecek enfeksiyonlara karşı en hızlı tepkiyi vermek için hazır tutar.
  • Vücudumuzun bazı yerlerinde oluşabilecek mantarları engeller. Özellikle koltuk altı ve genital bölge mantarlarına karşı eşsiz bir koruma sağlar.
  • Vücudu gıda zehirlenmelerine karşı korur.
  • Mide ve barsaklarda oluşabilecek enfeksiyonlara karşı hızlı koruma sağlar. Çünkü antiseptik etkisi vardır.
  • Zencefil düzenli kullanılırsa felç ve kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltır.
  • Kolesterol düşürücü etkisi vardır.
  • Zencefilin solunum yollarına olumlu etkisi bulunmaktadır.
  • Zencefil yağı, nefes darlığına çok iyi gelir. Koah ve astım hastaları için doktor kontrolünde kullanımı uygundur.
  • Mide şişkinliği ve hazımsızlığı giderir.
  • Zencefil mide ağrısına ve mide bulantısına iyi gelir.
  • Barsak gazını giderir.
  • İshali giderir.
  • Hamilelik bulantılarını gidermekte kullanılan doğal bulantı kesicidir.
  • Araba tutması (Yolculukta mide bulantısı) rahatsızlığını giderir.
  • Kemoterapi sonrası oluşabilecek mide bulantılarını engeller.
  • Kabızlığı engeller ve barsakları yumuşatır.
  • Ülserin tedavisinde destekleyici gıda olarak kullanılır.
  • Reflü yangısını azaltır.
  • Ter bezlerini harekete geçirir. Böylece terleyerek toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.
  • Ağrı kesicidir.
  • Ağrılı adet sancılarına iyi gelir.
  • Adet kramplarının oluşmasına engel olur.
  • Eklem ağrılarına iyi gelir.
  • Barsak kanserinin gelişimini yavaşlattığı Minesota Üniversitesi tarafından belirtilmiştir.

Zencefilin olumsuz etkileri nelerdir?

  • Kalp ritmi bozukluğuna sebep olabilir.
  • Fazla tüketimi egzemaya neden olabilir.
  • Duygu durumunda olumsuzluğa neden olabilir.
  • Kan sulandırıcı özelliğinden dolayı balık yağı ve kan sulandırıcı ile birlikte kullanılmamalıdır.
  • 5 Yaşından küçün çocukların kullanması risklidir.
  • Kan pıhtılaşmasına engel olur. Bu nedenle yaralanmalarda doktora bu bilgiyi veriniz.
  • Hamilelerde düşüğe neden olur. Kullanılmamalıdır.
  • Günde 1,1 gramdan fazla tüketmeyiniz.

Ballı, çörek otlu, zencefilli ve tarçınlı karışımı mutlaka deneyin! Tarif için tıklayın!

Zencefil de diğer her gıda gibi yeteri miktarda tüketildiğinde faydalıdır. Zencefili kullandıktan sonra bedeninizin durumunu iyi gözlemleyiniz. Yukarıda sayılan faydalarının olduğu gibi, olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Olumsuz etkileri genellikle aşırı tüketimlerde meydana gelmektedir. Eğer kendinizden emin değilseniz doktorunuza danışmanızı öneririz. Sağlığınız için yeterli ve dengeli beslenmeye önem gösteriniz. Sağlıklı günler dileriz.

Kuru öksürük ve boğaz ağrısı nasıl geçer?

Kuru öksürük ve boğaz ağrısı çekiyorsanız bu yazıyı dikkatli okuyunuz. Çünkü sizlere faydalı bir karışım tarifi vereceğiz. Doğal ve her evde olan malzemelerle hazırlayabilirsiniz. Kuru öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı ve boğaz hassasiyeti konusunda şikayetleriniz varsa bu karışımı hemen hazırlayıp tüketin. Kürün malzemeleri ve tarifi aşağıdadır.

Malzemeler

  • 1 Tatlı kaşığı toz zencefil
  • 1 Çay kaşığı ezilmiş çörekotu
  • 2 Yemek kaşığı bal

Nasıl hazırlanır?

Bir adet komposto kasesinin içerisine 2 Yemek kaşığı bal dökülür. Balın içerisine önce 1 Tatlı kaşığı toz zencefil karıştırılır ve 3 Dakika süreyle iyice karıştırılır. Daha sonra 1 Çay kaşığı ezilmiş çörekotu bu karışıma ilave edilerek 1 dakika daha karıştırılır. Bu karışım 10-15 dakika bekletilir.

Nasıl kullanılır?

Gün içinde sabah ve öğlen 1 Tatlı kaşığı yenir. Akşam uyumadan önce 2 Tatlı kaşığı yenir. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu, bu karışımı yedikten sonra en az 30 dakika bir şey yemeyin veya bir şey içmeyin.

Faydaları nelerdir?

Ballı çörekotu ve toz zencefilin faydaları saymakla bitmez. Ama yine de bu karışımın ne gibi yararları olduğunu okumanızı öneririz. Öncelikle zencefilden başlayalım; Zencefil mide bulantısına iyi gelir, soğuk algınlığı veya grip hastalığının tedavisinde kullanılır. Kas, eklem ve kemik ağrısına iyi gelir. Astımı hafifletir. Kalp ve karaciğeri korur. Çörekotunun faydaları; Astım, bronşit ve epilepsiye karşı iyi gelir ve tedavi edicidir. Öksürüğe iyi gelir. İdrar söktürücüdür. Grip hastalığını tedavi edicidir. Kas ağrılarına iyi gelir. Boğaz ağrısı ve bademciklere iyi gelir. Karaciğeri korur. Bal’ın faydaları; Enerji verir. Antikor oluşumunu yükseltir. Boğazı yumuşatır ve öksürüğü keser. Balın cinsine göre diğer özellikleri farklı farklıdır.

İşte bahsettiğimiz bu 3 bileşen bir araya geldiğinde doğal bir ilaç haline dönüşür. Eğer sizde boğaz ağrısı, kuru öksürük, boğaz yanması, halsizlik, burun akıntısı, gözlerde sulanma, yutkunmada zorlanma gibi durumlardan şikayetçiyseniz buy karışımı deneyebilirsiniz. Geçmiş olsun. Yalnız bahsettiğimiz gıda maddelerine alerjiniz varsa kullanmayınız. Kullanım kendi inisiyatifinize bağlıdır. Bilgi Sebili yada makale yazarı, doğacak olumsuzluklardan dolayı sorumlu tutulamaz.